"Zımpara yapmak boya yapmaktan daha kritiktir, daha fazla dikkat gerektirir.” 

Zımparalama işlemi hayati önem taşır

Otomobillerin bakımı konusunda fikrimiz var. Peki ya uçaklar? Dünyanın her yerinde, her mevsim, aralıksız hizmet veren uçakların bakım süreci özen ve dikkat isteyen bir süreç. Uçak bakımları gerçekleştirilirken birçok ürün, malzeme ve ekipman kullanılmakta. Bu ürünlerden biri de Sia zımparaları.

“Zımparalama işlemi bir uçak için neden hayati önem taşıyor?” sorusununu yönelttiğimiz Uçak Mühendisi Metin Özmen (Atölye Yöneticisi): “Yanlış zımparalama ile yüzbinlerce dolarlık bir motor parçasının hasarlanmasına sebep olabilirsiniz. Bu nedenle; zımpara yapan bütün ekip arkadaşlarıma her zaman şunu söylerim: Zımpara yapmak boya yapmaktan daha kritiktir, daha fazla dikkat gerektirir.” diyerek bu soruyu cevapladı.

Uçaklar otomobiller gibi değil, çok daha ağır koşullar altında çalışıyorlar. Yani gökyüzünde -60 dereceye çıkıp sonra aşağıya, +40 derece sıcaklığa iniyorlar. Uçak bu değişime 15 dakika gibi kısa bir süre içerisinde maruz kalıyor. Uçağın sabit bir yapısı yok, havada her yeri esniyor; gövdesi, kanatları oynuyor, motor titreşime maruz kalıyor. Bu nedenle uçağın boyası çok kolay yıpranıyor. 10-12 bin metre irtifada uçan uçaklar ultraviyole ışınlara çok ciddi şekilde maruz kalmakta. Dolayısıyla bir uçağın boyası 8-10 sene aralığında yıpranmış, çatlamış yahut koruyuculuk özelliğini kaybetmiş oluyor. Ya da bazı komponentler 8-10 seneyi bile bulmadan eskiyor. Özellikle motor komponentleri 2-3 senede bir sökülür, zımparalanır, tekrardan boyanır. Kabin içi gibi yolcuların sürekli kullandığı yerler, bakımlı olması için düzenli olarak zımparalanır ve boyanır. Uçağın gövdesi, ağırlık faktörü göz önünde bulundurularak tekrar tekrar zımparalanır. Eski boya temizlenmeden yeniden boya yapılması uçağa ekstra bir yük bindirir. Yangın riskinden dolayı uçak gövdesinde 100 mikrondan kalın boya kullanılmaz. Bu nedenle uçak zımparalanır ve boyanır.

Sadece 6 yıl önce zımpara sektörüne adım atan Alper Keskin, “Daha önce birçok aşındırıcı ürün, aksesuar ve makinelerle ilgili tecrübem olmasına rağmen zımparanın bu kadar derin, bu kadar ihtisas ve bu kadar uzmanlık isteyen bir ürün grubu olduğunu bilmiyordum. Dolayısıyla 6 yıl önce yurt dışında almış olduğum eğitimlerle zımpara dünyasına giriş yaptım. Özellikle Türkiye'deki endüstriyel kullanıcılar kimler diye aylar süren bir araştırma yaptım ve en büyük potansiyellerden birinin de havacılık sektöründe olduğunu tespit ettim. Türk havacılığında MRO, yani Maintenance Repair and Ovehaul (Bakım Onarım Organizasyonu) dediğimiz sektörde birçok firma faaliyet gösteriyor, bunların başında da Türk Hava Yolları Teknik A.Ş. geliyor. Yan sanayi ile birlikte Türkiye’de 150’ye yakın firma bulunuyor” dedi.

Turkish Technic ile bir Bosch markası olan Sia’nın tanışması 5 yıl öncesine dayanıyor. Sia, havacılık sektörüne girmeye karar verince; Sia Özel Müşteri Yöneticisi Alper Keskin Türkiye’deki havacılık sektörü ile ilgili bir analiz ve araştırma yapıyor. Böylelikle Alper’in 21 yıllık Bosch Elektrikli El Aletleri tecrübesine havacılık sektörü de dahil oluyor. Hedef şirketleri belirleyen Alper, Turkish Technic’in kapısını 5 yıl önce çalıyor. Dünyanın en büyük 7. uçak bakım onarım firması olan Turkish Technic, bir Türk Hava Yolları şirketi.

Türk Hava Yolları uçaklarının dışında, dünyanın dört bir yanındaki hava yolu operatörlerinin yolcu uçakları buraya bakıma geliyor. Endonezya’dan Rusya’ya, İrlanda’dan Afrika’ya kadar birçok ülkeden havayolu şirketleri Turkish Technic ile çalışıyor. Aynı anda 45 uçağın ağır bakımını yapabilecek hangar ve personel kapasitesine sahip olan Turkish Technic’te, yılda ortalama 50 uçak boyanıyor ve her gün yüzlerce uçak parçasının onarımı yapılıyor. Zımparalama ve boya işlemleri de bu bakımların önemli bir parçası.